El cerrahisi

EL CERRAHİSİ

       El yaralanmalarında dikkat edilmesi gereken noktalar

           a-Elin dolaşımı (damar hasarı)  

           b-Elin cilt bütünlüğü (cilt kaybı)  

           c-Elin duyusu (sinir hasarı)  

           d-Elin hareket yeteneği (kas ve sinir iletimi kusuru)  

           e-Elin kemik bütünlüğü  

                   şeklinde sıralanabilir.  

 

       Yani asıl olan dolaşımdır. Kalp yetmezliği, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar dolaşımı olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak el travmalarında asıl soruna SİGARA ve TÜTÜN MAMÜLLERİ yol açmaktadırlar.

 

      Damarlarımız vücudumuzda kalbe yaklaştıkça kalınlaşır, kalpten uzaklaştıkça incelirler. Ellerimiz kalbimize uzak organlar olduğu için damar yapıları da incedir. Sigara kullanan hastalarda bu ince damarlar daha dar veya fonksiyonu bozuk olabildiği için yara iyileşme ve el fonksiyonlarında kayıplar büyük problemler yaratmaktadır.

 

      Sigara içmeyen normal bir erişkinde tendonlar ameliyat edildikten sonra 45 gün atel (alçı veya termoplastik) ile bakım ve pansumanı yapıldıktan sonra atel çıkartılarak fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarınca takip ve tedavi edilmektedir. Sinir kesilerinde hareketi sağlayan sinirler en geç 1-2 yıl içinde tedavi edilmedikleri taktirde geri dönüşümsüz olarak kas işlevleri kaybelmektedir. Sinir iyileşmesi günde 1mm civarında olmaktadır. 3-6 ay ara ile kontrol gerekmektedir. Kontroller fizik muayene ve gerektiğinde radyolojik ve nörolojik (EMG) tetkiklerle de olabilmektedir.  Kemik kayıplarında vücudun başka bir yerinden kemik alınabileceği gibi, yapay kemik ve hatta eklemlerle de tedavi mümkün olabilmektedir. Kemik krıklarında vücuda tam uyumlu ve ileride MR gibi filmlerin rahatça çekilebileceği özel alaşımlı metaller kullanılmaktadır. Elde hareket kaybının en sık nedenlerinden biri de başarılı bir ameliyata rağmen tendonların yapışmalarıdır. Bu yapışmaları önleyecek özel malzemeler de bu tür sakatlanma risklerini azalmakta yardımcıdırlar. Buna karşın SİGARA içenlerde yapışıklık sık görülmektedir.

 

 

 

 

TENDON YARALANMALARI ve HASTALIKLARI:

     1- Mallet Finger (Çekiç Parmak)

      Parmağı düz konuma (ekstansiyona) getiren tendonun tırnak kökü (DİP eklem) seviyesinden kopması ile oluşur. Parmak ucu aşağı bükülmüştür. Bu durum sadece tendonun kopması ile olabileceği gibi kemiğe yapıştığı yerden kemik kırığı ile de olabilmektedir.  Birinci resimde her iki tip tendon kopması da görülebilmektedir. Hekimin kararına göre yaklaşık 40 gün atel uygulması ile takip ve tedavi edilebileceği gibi ameliyatla da tedavi edilebilmektedir. İkinci resimde görülen atel en iyi sonucu verecektir. Üçüncü resimde diğer atel tipleri gösterilmektedir. Ancak klinik tecrübelerimiz yaylı ve 3 nokta basınçlı (ikinci resimde gösterildiği gibi) atelin daha ideal olduğu yönündedir.

 2- Trigger finger (Tetik Parmak)

      Parmak bükücü (fleksör) tendonunun parmak kükünde  tomurcuk şeklinde kalınlaşması sonucu parmak açılma ve kapanması sırasında ortaya çıkan takılmaya verilen isimdir. A1 pulley distalinde olan bu kalınlaşma pulley denen kanal yapısında takılır ve aniden kurtularak tetik düşme hareketine sebep olur. Ameliyatla durum normal haline getirilerek sorun çözülmektedir.

 3- Boutonniere (Düğme İliği) Deformitesi

       Parmağı düz konuma (ekstansiyona) getiren tendonun parmak orta boğumundan (PİP eklem) seviyesinden kopması ile oluşur. Parmak ucu fazlaca yukarı kalkmıştır. Düğmeye basar veya düğme ilikler gibi bir hal almıştır. Bu durum tendon koptuktan hemen sonra oluşmaz, bir süre sonra parmağın yan bağlarının kısalması sonucu oluşur. Tedavisi ameliyatsız mümkün değildir. Zor bir ameliyat sayılır. Ameliyattan sonra atel kullanımı ve sonrasında fizik tedavi gereklidir.

 

 4- Swan Neck (Kuğu Boynu) Deformitesi

      Romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, travma, sinir hastalıkları gibi sebeplerle de oluşabilmektedir. Şekildeki gibi parmağın ucu bükülmüş, orta boğumu ise terse dönmüştür. Tıbbi olarak distal falankısın DİP eklemde fleksiyonu ve PİP eklemin hiperekstansiyonu söz konusudur. PİP eklem volar paletinin hasarlanması muhtemeldir. 

 5- Dupuytren Kontraktürü

      Aslında doğrudan tendon problemi değildir. Elin palmar fasyasının fibroz bir yapı alması ile oluşur. En sık her iki elde simetrik yüzük parmaklar etkilenmektedir. Acak komşu parmaklarda da başlayabilir. Parmak avuç içine doğru giderek daha fazla bükülür. Erken ameliyat edilmediği taktirde başarı zorlaşır. Ayrıca fibrotik dokular parmağın sinirlerini de sardığı için uyuşma, karıncalanma bulguları verebileceği unutulmamalıdır. Ameliyatın zor taraflarından biri de bu sinirlerin kurtarılmasıdır -ki genellikle mikroskop altında yapılması tercih edilir- . Aşağıda bir hastanın eli görülmekte ve yandaki resimde de 3 evresi şematize edilmektedir. Bu hastalıkta penis eğriliği hastalığı (Peyroni Hastalığı) da görülebilmektedir.

 

6- Tendon, Ligament, Eklem Kapsülü  ve bunlarla ilişkili yapılar

            Tenosinovitler:

Tendonların ve tendonla ilişkili yapıların genellikle travma, romatizmal hastalık gibi durumlarda görülen ödemli ve ağrılı, bazen hareket kısıtlılığı yaratabilen hastalıklarıdır. El sırtında 6 tendon kompartmanı bulunur ve bunlardan ilkinin tenosinoviti DeQuervain olarak özel isimlendirilmiştir. Başparmak büülme hareketinde ağrı ve kısıtlılık vardır. Finkelstein testi ile tanı koyulur. Tedavi medikal ve cerrahidir. Diğer tendonların tenosinovitleri genellikle dinlendirme ateli ve ilaçlarla tedavi edilebilmektedir.

 

      Tendon yapışıklıkları:

Tendon hasarı sonrası tendonun yanlış kaynaması sonucu oluşan yapışıklıklar hareketi kısıtlar veya durdurur. Özellikle sigara içen ve dolaşımı bozuk olanlarda sık görülür. Fizik tedavi ile çözülemezse ameliyat gereklidir. El parmağı tendonları bir birine bağlı olduklarından bu durum tek bir parmakta olsa bile diğer parmakları da etkileyebilmektedir.

 

      Ganglion kisteleri:

Eklem kapsülünün gevşemesi sonucu eklem üzerinde oluşan ve zaman zaman büyüyüp, küçülen şişlikler şeklinde ortaya çıkar. Ağrılı olabilir. İğne ile boşaltmak çare değildir. İğne ile travma yaratmak daha kötü sonuçlara yol açabilmektedir. Ameliyat neredeyse tek çözüm yoludur. Ancak tekrar edebileceği unutulmamalıdır.

 

SİNİR HASAR VE HASTALIKLARI:

      I- Tuzak Nöropatileri:

Sinirler ilerledikleri hat boyunca bazı dar bölgelerden geçerler. Bu sırada komşu dokular tarafından basıya maruz kalabilirler. Sinirlerin bası altında kaldıkları ve sıkıştıkları durumlara sinir tuzaklanması veya tuzak nöropatileri denir. Sıkışan sinire ve sıkıştığı seviyeye göre bulgu verir. 

      1- Median sinir tuzaklanmaları: Sıkıştığı bölgeye göre

      a-Pronator sendromu  

      b- Anterior interosseöz sendrom  

      c- Karpal Tünel sendromu (Semmes-Weinstein monoflaman duyu testi ile test edilir)

      2- Ulnar sinir tuzaklanmaları: Sıkıştığı bölgeye göre

      a- Dirsek tüneli sendromu  

      b- Ulnar (Guyon) tünel sendromu     

      3- Radial sinir tuzaklanmaları: Sıkıştığı bölgeye göre

      a- Radial tünel sendromu

      b- Posterior interosseöz sendrom  

      c- Wartenberg sendromu

 

      II- Sinir Felçleri:

Sinirler anatomik seyirleri sırasındaki herhangi bir noktada hasar görebilirler. Bu durumda motor veya duyu kaybı yaşanabilmektedir.

      1- Median sinir felci 

            Distalde olursa: İlk 3 1/2 parmakta duyu kaybı, 2.parmakta atrofi, deride yapı değişiklikleri, tenar bölgede (APB, OP, FPB superficial) atrofi

            Proksimalde olursa: Distaldekilere ilave olarak, 2-3.parmakta fleksiyon kaybı (FDS, FDP2-3, Lumbrikal1-2), Başparmakta fleksiyon kaybı (FPL), Ön kol pronasyonunda zayıflık (PT). Bu görüntüye tipik olarak “Ebe eli” denilmektedir.

       2- Ulnar sinir felci:

            Distalde olursa: Son 1 1/2 parmakta duyu kaybı, interosseöz kaslarda atrofi (“Izgara eli” görünümü), Lumbrikal3-4felci, hipotenar bölgede (ayrıca tenar bölgedeki AddPB, FPB deep felci) atrofi.  4-5.parmaklarda pençeleşme “Pençe eli” görülür.

            Proksimalde olursa: Distaldekilere ilave olarak, FCU ve  4-5.parmakta FDP felci görülmektedir. 

      3- Radial sinir felci:

            Distalde olursa: El sırtında duyu kaybı oluşur. Motor kusur oluşmaz. 

            Proksimalde olursa: Distaldekine ilave olarak, el bileği ve tüm parmaklarda ekstansiyon kaybı “Düşük el” görülür.  

 

 

 

 

KONJENİTAL EL ANOMALİLERİ (en sık görülenler)

      1- Polidaktili (Çok parmaklılık):

El veya ayakta normalden (5’ten) fazla parmak bulunmasıdır. Basit ve eklemsiz olabileceği gibi tek el tarağı kemiğinden ve hatta çok el tarağı kemiğinden kaynaklı olabilir. El fonksiyonlarının doğru kazanılabilmesi için erken yaşlarda opere edilmesi önemlidir. Polidaktili sindaktili ile birlikte de olabilmektedir.

      2- Sindaktili (Yapışık parmaklılık):

El veya ayak parmaklarının yapışık olmasıdır. Sadece cildin kısmen veya tamamen yapışık olmasının yanında, kemiklerde de yapışıklık olabilmektedir. El fonksiyonlarının doğru kazanılabilmesi için erken yaşlarda opere edilmelidir. Polidaktili sindaktili ile birlikte de olabilmektedir.

 

 

PARMAK, EL & AYAK ANOMALİLERİ:

 

      Kaza ve hastalık gibi durumların sebep olduğu uzuv kayıpları ve fonksiyon bozuklukları plastik cerrahi ve fizik tedavi işbirliği ile tedavi edilmekte ve iyileştirilmektedir. El cerrahisi plastik cerrahinin bir dalıdır. Tam organ/doku kayıplarında protez ve ortezler büyük yardımcıdırlar. Doğumsal ekstremite anomalileri ve yoklukları büyük ölçüde giderilebilmektedir.

Çok parmaklılık (polidaktili) ve yapışık parmaklılık (sindaktili) en sık karşılaşılan ekstremite anomalilerindendir. Operasyon öncesi kemik ve kas yapıları radyolojik ve fizik muayene ile değerlendirilebilmektedir. Buna rağmen damar ve sinir yapısı ancak ameliyat esnasında gözlemlenmektedir. Kemik anomalisi eşlik ettiğinde çözüm zorlaşsa da, ehil ellerde tatmin edici sonuçlar alınabilmektedir. Damar ve sinir doku yetersizliği ise çok zor çözümlenebilen durumlardandır. El cerrahisinde yanık ve travmaya bağlı eklem hareket kısıtlılıkları, tendon yaralanmaları sonucu hareket kayıpları, kemik ve kıkırdak kaybına bağlı fonksiyon zaafiyetleri plastik cerrahinin kendini en iyi gösterdiği alanlardandır. Bunun yanında tetik parmak, çekiç parmak, kuğu boynu deformitesi gibi rahatsızlıkların çözümü de mümkün olmaktadır. El cerrahisinin -tıpkı maksillofasiyal ve mikrocerrahi gibi- plastik cerrahinin alt dalları olduğu unutulmamalıdır. Üst ekstremite ve özellikle el seviyesindeki her tür durumun çözümü plastik cerrahinin işidir. Kemik kırıkları, tendon yaralanma ve bozuklukları, sinir kesileri ve hasarlanmaları, damar yaralanmaları, …vs eldeki tüm dokuların uzmanı plastik cerrahlardır.